Mitomaniye Giriş
Sen ve ben, iki ayrı özne; sahnesi şehir olan bu yaşam tiyatrosunda! Şehir hırçın, şehir katil, şehir bir yangın! Sen ve ben, “biz” olmaya çalışan iki acemi aleviz bu şehir […]
Sen ve ben, iki ayrı özne; sahnesi şehir olan bu yaşam tiyatrosunda! Şehir hırçın, şehir katil, şehir bir yangın! Sen ve ben, “biz” olmaya çalışan iki acemi aleviz bu şehir […]
Kelimelerin çok kısa, sözlerin çok derin! En eski oyuncağıyım bu kentin: OYUNU BIRAK! Yalnizliğin kredisi en yüksek ders olarak okutulduğu, sokakları karanlık ve dar, akşamları intihara meyilli bir şehirde çocuk
Şubat’in İlk günüydü seninle karşılaştığımızda! Hatırla! Buz gibi bir hüzün örtülmüştü İstanbul’un tüm sokaklarına! ‘97’den arta kalır yanı yoktu 2007’nin! Büyüyen yalnızca ellerim değildi bu kez! Acılarımdı, ayrılıklarımdı, sarhoşluklarımdı! Dedim
Azâzil’in Günceleri’nden çaldım elbette, kulaklarına fısıldadığım o muhteşem şiirleri! Hatırla; 2007 kapkara bir kâbus gibi örtmüştü üzerimi!Mutluluk, çoktan vize vermeyi durdurmuş çok uzak bir ülkeydi artık! Aşk, hiç gidilemeyecek kadar
Aniden gece oluverirdi, elim içki şişelerinin neminde üşürdü… Birazcık sarhoş olacak olsam birdenbire aklıma geliverirdin… Bilgisayarın masaüstüne resmini koyar, devasa gülümseyişine karşı kaldırırdım şişeyi: “Şerefe!” Elim aniden telefona giderdi, zor
Zamanı geldi; gideceksin! Önce özgürlüğünün peşine düştün! Yıllardır uğruna savaş verdiğin değerlerin tümünü bir kenara bıraktın! Zamanı geldi; gideceksin! Neydi yetmeyen, sevgim mi?! Doyumsuzluk… Arayışlar… Heyecan ve saçma sapan bir
şaircilik oynuyor küçük çocuklar taşra sokaklarında İstanbul ile tanıştıklarında intihar basacak onları koynuna! Çok geçmeden başlayiverdi manasız kavgalar! Neydi paylaşamadığımız?! Ya da aslında neydi bir yataktan başka paylaşmayı arzuladığımız?! Cevapsız sorular
Unuttum geçmişimi, çırılçıplak geldim sana! Utana sıkıla namaza duran bir günahkâr çocuk gibi öptüm dudaklarını! Vazgeçtim yalanlarımdan, sürünerek geldim sana! Kötürüm kalmış bir çocuk gibi koştum bakışlarına! Edebiyattan tiksindiğim, şiirin
Gittin! Gelişin değil, gidişindi anlatılması gereken uzun hikâye! Tedavisi mümkün bile değildi başlatırken, sonunu bir an bile durup düşünmediğin bu kanserojen aşkın! Vazgeçmek imkânsız, sürdürmek çok zordu… Önümüz cehennemdi, arkamızsa
Her kaçış kendini yakalar… Kaçamadığın şeyler var / şarkılarında… Her aşk bir mavi masal; anlatılmayan! MURAT ÇELİK İnanilmaz bir kaçış plani yapıyorum şimdi her gece! Her gece biraz daha derin