Yapayalnız bir Temmuz gecesi
aniden ayaklanıverdi yaşlı yosma İzmir!
Uyandı Ege mahmur uykusundan
ve elini yüzünü siyanür ile yıkadı
yüzyıllardır bu topraklara hükmeden manasız düşmanlık!
Bir Temmuz gecesi aniden uyanıverdi aşk!
O aşk ki artık unutulmuş eski bir kutsal kitaptı,
her sayfası yaralı melek kanadından!
Çığrından çıkmış deli atlar gibi yumrukluyordu
çocuğun kalbi göğüs kafesini!
Kapkaranlıktı ağlamaktan yorgun düşmüş sokaklar
ve çocuk durmadan geri alıyordu avuçlarındaki kum saatlerini…
Karanlık korkutucu bir uğultu olup dolarken İzmir’in ciğerlerine,
DENİZsiz kalmış bir ülke gibi
ayaklanıyordu çocuğun kalabalık yalnızlığı…
Avuçları çok yorgundu, yüzünü arkasına saklamaya çabalamaktan!
Eski acılar yeni baştan çiziliyordu
bu toz pembe yağlı boya tabloya!
Parmaklarını ısıran beceriksiz bir ressam gibi
kırıp attı kız eline fazlasıyla yabancı duran fırçayı
ve pembeye tecavüz etmesine göz yumdu siyahın!
Bir Temmuz gecesi aniden uyanıverdi aşk!
Zehirli oklar gibi saplandı OKÇUnun damarlarına
eski bir BAKİREnin yemyeşil gözlerinden taşan anlam!
Ay KENDİ EVİNDE huzurla uyurken
TOPRAK attı yaramaz Merkür
Jüpiter’in dinmek bilmeyen ATEŞine…
Çocuk, tüm günahlarından soyunup
“Sana aşığım!” deyince,
“Biliyorsun,” diye haykırdı kız,
“Merkür’dür benim efendim
ne kadar güzelsem o kadar hırçın o kadar dengesizim!
Seni sevemem, sevsem de 7 kutsal gün bitince
döner arkamı giderim!
Bir tek 7. ayın ilk 7 günü döner arkasını Merkür,
ne kadar istersem isteyeyim 8. güne kalamam!”
Çocuk sustu ve yalnızca ağladı
Aniden titreyiverdi yağan yağmurla Ege açıkları!
Sarıldı kız çocuğa ve
“Doğduğum TOPRAKlarda,” diye ağladı,
“dağa tapınan tavşanları keser yerler!
Benim doğduğum topraklarda
aşk ancak lise sıralarında başlar
ve sadece ölünce biter!
Gideceğim, değmesin kokum üzerine!
Araya yalnızca yollar değil
hırçın tanrı Merkür de girecek!
Gideceğim, Ay daha evinden çıkmadan!
Bu yüzden değmesin şevkatli bakışların
sevgiyi hiç tatmamış gözbebeklerime…
Sevişeceğim seninle,
ama ne olur bekle dönsün Efes arkasını!
Seveceğim seni,
ama ne olur hiç ama hiç sorma bana sonrasını!”
Sustu çocuk ve sırtındaki okları alıp
teker teker kendi kalbine sapladı!
7. günün akşamı kız döndü arkasını ve gitti!
Aniden uyanıverdi yaşlı yosma İzmir
bir yıldız yörüngeden çıktı!